Günde 10 Dakika ile Blog Alışkanlığı Geliştirmek

Günde 10 Dakika ile Blog Alışkanlığı Geliştirmek
Günde 10 Dakika ile Blog Alışkanlığı Geliştirmek

Bir süredir blogun içerik temposunu yükseltmiş durumdayım. Aslında bir süreç olarak ilerledi. Biraz Başarının Anahtarı: Tutarlılık ve Süreklilik başlığında değinmiştim. Bu yazıda, günde 10 dakika ile blog alışkanlığını nasıl geliştirdiğimi ve günlük rutinime nasıl entegre ettiğimi anlatacağım. Siz de ister yazmak olsun, ister sevdiğiniz başka bir şey için olsun; burada anlatmaya çalışacağım metotları kullanarak 10 dakika ile başlayıp zamanla süreyi ve alışkanlığı büyütebilirsiniz.

Neden Sadece 10 Dakika?

Psikolojik Eşik Etkisi

İnsan zihni, mevcut durumu korumaya çok odaklıdır. Yeni bir şey denemek istediğinizde ya da biraz enerji gerektiren bir şeyler yapmaya karar verdiğinizde bin tane bahane üretir size. "Yarın başlayalım.", "Bugün hiç halim yok.", "Çok yorgunum.", "Önce şunu yapayım da sonra başlarım." sesleri kafada dönmeye başlar. Aslında bunun tek sebebi, mevcut durumu korumaya çalışmaktır.

Bunu da kendimizi kandırarak alt edebiliriz. Kendi kendinize direnç gösterdiğiniz alışkanlık neyse, onu kısa sürelerle yapmaya başlayın. Spora mı başlayacaksınız? Kısa bir iki dakikalık egzersizlerle başlayın. Yazmaya mı başlayacaksınız? Bir iki paragraf yazın ve bırakın. Böylece kendi direncinizi kıracaksınız. Daha önce Her An Çalışma Zamanıdır başlığında biraz değinmiştim.

Blog yazarken, ben kısa aralıkları kullanmayı seviyorum. Birkaç dakikada yazılacak birkaç satır, akşam yazıyı toparlamama ve yayına almama olanak sağlıyor. Siz de kendinizi kandırıp, bu kısa aralarda ufak bir egzersiz, birkaç satır okuma gibi şeylere yönelebilirsiniz. Unutmayın, zaman ve bileşiklenme sadece finansal piyasalarda geçerli değil. Hayatın her alanında geçerli.

Başlamak, Bitirmenin Yarısıdır

Bu birkaç dakika ile içeriğe başlamak, onu bitirmek için de bir dürtü oluşturuyor bende. Spor yaparken de aynı şeyi kullanıyorum açıkçası. Hadi bir mekik daha, hadi bir şınav daha. Şu ağırlığı bir set daha kaldırıyım derken, beş dakika diye başladığım spor bir anda yirmi dakikayı aşıveriyor.

İlk adımı atmak her zaman en zoru geliyor. Fakat başlamak, bunu kolaylaştırıyor.

Mükemmeliyetçiliği Aşmak

Blog yazarken, sunum hazırlarken ya da bir Excel dosyasında çalışırken; ortaya koyduğum şeyin iyi olması yetmiyordu. Bunu mutlaka "çok iyi" hale getirmem gerekiyordu. Bu da bende işi erteleme ya da işin detaylarında boğulma etkisi ve dolayısıyla gerginlik yaratıyordu.

Kısa sürelerde blog içeriği hazırlamak, bu mükemmeliyetçiliği aşmama epey yardımcı oldu. Kısa sürede hazırlanabilecek "en iyi" içeriği hazırlıyor ve yayına almadan önce son kontrolleri yapıyorum. Mükemmel olmasına gerek yok, aklımdakini okuyan kişiye en iyi şekilde aktarsın yeter. Daha güçlü ifadeler bulabilirim, daha eksantirik kelimeler kullanabilirim. Ya da cümleleri daha kallavi bir formata sokabilirim ama ne gerek var?

Mikro Alışkanlıklarla Makro Sonuçlar

Bu mikro alışkanlıklar, benim günlük üretim ve tüketim alışkanlıklarımı değiştirmeye başladı. Oradan da finansal alışkanlıklarıma sirayet etti. 10 dakikalık zamanda birkaç satır yazmak, el boşluğu hissini ortadan kaldırdığı için daha az sosyal medyayı kontrol eder oldum. Daha az tütün mamulü tüketir oldum. Böylece çifte kâr oluşmaya başladı benim için.

Alışkanlık İnşası

Açıkçası bu alışkanlık inşasıyla, daha keyifli bir rutin oluşmaya başladı benim için. Sabahları otobüsten inip işe yürürken; o kısa sürede mutlaka bir kötü alışkanlık gerçekleştirirdim. (Burada otosansür var, yukarıdaki paragrafta uzun adını yazdığım paketli şeyi kastediyorum. Uzak durun, büyük bir bağımlılık türü.) Fakat "10 dakikada ben birkaç satır yazarım." demeye başladığımdan beri, o arada telefonu çıkarıp not defterini açıyor ve yazmaya başlıyorum.

Bu da hem sağlığıma, hem de günlük hayatıma pozitif etki ediyor. Güne üreterek başlamak müthiş bir his. O gün sabah rutinimde yazmaya başladığım bir şeyler varsa, ona devam ediyorum. Eğer blog için bir şeyler yazmamışsam sabah, o zaman blog için yeni bir içerik oluşturmaya başlıyorum.

Bileşik Etki

Her gün yazdığınız birkaç paragraf, bir ayda bir yazı dizisi ortaya çıkarmanızı sağlayabilir. 10 dakikalık alışkanlığınızın getirdiği süreklilik sayesinde; ifadeleriniz güçlenir. Bu da sizin günde 400 kelimeyle yaşayan insanlardan ayrışmanızı sağlar.

Her gün 10 dakikanızı verdiğiniz basit bir yazma alışkanlığı, yılda size 60 saat yazmış olma avantajı sağlar. Bunu 10 dakika spor, 10 dakika meditasyon, 10 dakika okuma gibi alışkanlıklarla çok daha mükemmel bir hale getirebilirsiniz. Bir yılda bu sizi bambaşka bir insana dönüştürür.

Sürekliliğin Motivasyonu

Bir şeyi her gün yapmaya başladığınızda, bir sonraki gün onu pas geçme olasılığınız oldukça düşüktür. Ben de bunu kullanmak için aslında günde 10 dakika ile blog alışkanlığına öncelik verdim. Yazdıkça, devamı geleceğinden; bir sonraki gün yazmak için daha fazla motive olacaktım. Ki denedim, öyle de oluyor. Bunu sağlamak için küçük bir Google Sheets tablosu da paylaşmıştım daha önce blogda. Dilerseniz, Zinciri Kırma ama Zincirini Kır başlığıyla bir tablo paylaşmıştım. İşinize yararsa kullanabilirsiniz.

İçsel Dirennçle Nasıl Başa Çıkılır?

Aslında, içsel direnci kırmanın yoluna yukarıda bir parça değindim. Ama bir alt başlığı hak ettiğini düşünüyorum.

Yeterince İyi, Yeterince Yeterli

Mükemmeli beklersek, hayat kayıp gider. Benim mükemmeli bekleyecek zamanım yok. Sizin de olmasın. Blog yazmak istiyorsanız, kalkın bugün başlayın. Yazdıklarınızın bir başyapıt olmasına gerek yok. Görüyorsunuz yazdıklarımı, "mükemmel"in yanına bile yaklaşmaz. Ama okuyana bir şeyler anlatır. Bir bakış açısı kazandırır. Belki harekete geçmesini sağlar. Bu yüzden yaptığınız şey her neyse, benim için bu blog alışkanlığı, "yeterince iyi" olması yeterli.

Yazma İsteği Gelmesini Beklememek

Benim blog alışkanlığı kazanmamı sağlayan ve içsel direnci kırmamda en büyük rolü oynayan şey: İsteğin/ilhamın artık adı neyse gelmesini beklememek oldu. Yazmaya başladım mı devamı bir şekilde geliyor. Bazen tekrara düşüyorum, bazen cümlelerim fazla savruk oluyor ama alışkanlığı sürdürmek önceliğim olduğuna göre; bunu kabul edilebilir buluyorum.

Günde 10 dakika ile nasıl bir alışkanlık kazanmak istiyorsanız, siz de "canınız o şeyi istemese" bile harekete geçin.

Sonuç Olarak Günde 10 Dakika Ayırıp Blog Yazma Alışkanlığı Kazandım

Kendim için yaptığım en iyi şeylerden biri oldu: Günde 10 dakika ayırarak blog alışkanlığı kazandım.
  1. 10 dakika psikolojik bir eşik ve ben bunu kullanmayı öğrendim.
  2. Bu alışkanlığa başlamak beni mükemmeliyetçilikten kurtarmak noktasında önemli bir adım oldu.
  3. Blog yazmak için, ilham gelmesine ya da canımın istemesine bel bağlamaktan kurtuldum.
  4. Sürekliliğin getirdiği motivasyonla, daha rahat blog yazar oldum.
  5. ilerlemeDefteri adına yakışır şekilde bir ilerleme kaydettim kendimce.
Sonuç olarak, mutluyum blog yazma alışkanlığımla. Size de tavsiye ederim.
Daha yeni Daha eski

İletişim Formu