Hakkımda

Buralar hep içerik olacak. Bir ara kendimden bahsedeceğim. Yavaş yavaş topluyorum siteyi. Bir süre sonra tekrar bakarsanız memnun olurum :) demiştim daha önce. Şimdi elim değdi, biraz kendimden bahsedeyim. Yaş olarak, yolun yarısına gelmek üzereyim. Kırsalda yaşıyorum. Biraz programlama, biraz muhasebe, biraz pazarlama, biraz İngilizce biliyorum. Net olarak söyleyebilirim ki; "uzman" değilim. 

Olmak niyetinde de değilim. Merakım beni nereye sürüklerse gelişimim o yönde devam eder. Eskiden beri bu böyle ve ben bundan çok mutluyum. Uzman olmamanın çok büyük bir avantaj sağladığını düşünüyorum. Çünkü söylediğiniz her şeyde size, "gerçek bir yanılma payı" bırakıyor. Ben televizyondaki "her şeyin uzmanı" olan insanların tersine; "hiçbir şeyin uzmanı" olmanın daha güzel olduğuna inanıyorum. Sıradanım yani. Sıradanlık güzeldir.

Beyin üstüne yazılan şeyler çok ilgimi çekiyor, merakımı cezbediyor. Kendi aklımın farklı çalıştığını fark ettiğimden beri; daha da zevkle okuyorum beyin üstüne yazılan şeyleri. Özellikle bağımlılıkların beyindeki etkileri üzerine bir şeyler okumaktan, ve Alzheimer hastalığı üzerine yapılan yayınları incelemekten çok keyif alıyorum. Bir gün gerçekten gücüm yeterse bu hastalığın tedavisi için yapılacak araştırmalara fon sağlamak istiyorum.

Fon sağlamak istediğim ve hali hazırda fon sağladığım şeyler de var. Fon sağladığım, gönüllüsü ya da bağışçısı olduğum iki vakıf ve bir cemiyet var. Bağışta bulunmaya başladığım sırayla: TEMA, LÖSEV ve Darüşşafaka. Bundan gerçekten gurur duyuyorum. Fakat benim için en özeli, Darüşşafakadır zannediyorum. Darüşşafaka'ya yaptığım ilk bağıştan sonra attıkları mesajı ve telefon konuşmasını galiba hep mutlulukla anacağım... Benim yapacağım bağışla, çok şey olur...

Biraz da işlerimden bahsedeyim. İş olarak yukarıdaki "uzman olmama" haline paralel olarak, bir savrulma söz konusu. Anketörlük, gizli müşterilik, tezgahtarlık, pazarlamacılık, e-ticaret gibi işlerle uğraştım. Programlama öğrendim, freelance yazılımcılık yaptım. Muhasebe öğrendim, muhasebecilik yaptım. Blog yazarlığı, içerik üreticiliği yaptım. Hepsini de tam bir şeye benzerken yarıda bıraktım. Bundan pişmanım. Ama "Keşke yarım bırakmasaydım." pişmanlığı değil. Biraz daha ilerletip, işi satıp çıkmak gibi bir model yerine; hepsini de kapatmayı tercih ettim. Beceriksiz bir girişimciyim galiba. (Tamam siz kazandınız, galibası yok. Kesin öyleyim 😀)

Birden fazla diplomam ve değişik/plansız kariyerim var. İşlerimin hepsinden kendim istifa ettim. Bir tanesinden kovuldum. Onu da başka bir yerle görüştüğümü, istifa etmeyi düşündüğümü söylediğim için kovdular. 😂 Ama hiçbirinden küs ayrılmadım, kapıyı çarparak çıkmadım. Bugün geri dönsem, hepsinde de sorunsuz iş başı yaparım. İş için şahsi olarak kırıp dökmeyi sevmiyorum. Son yıllarda da finansal özgürlük meselesine kafayı takmış durumdayım. Son işimden, son kez istifa edip; bir daha maaşlı çalışmaya dönmemeyi kafaya koydum. Ne zaman yaparım bilmiyorum, şimdilik.

İklim krizini önemsiyorum. Bunun gerçek bir problem olduğunu düşünüyorum. Finansal özgürlük meselesiyle birlikte de tüketim yönünden benzer davranışları geliştirmeme, kalıcı hale getirmeme neden olduğunu düşünüyorum. Bunun kişilerin girişimleriyle ya da sürekli yenilenen karbon hesaplamalarıyla durdurulamayacağının farkındayım. Covid salgınında bariz şekilde gördük ki, insanın topyekün geri adım atması lazım kaynakların kendini dengeye getirebilmesi için. Yoksa bireysel çabalarla zor bu iş. 

Ama olsun, dünyanın kaynaklarının bir sınırı var. Ve bu kaynakların daha fazla insana, daha uzun süre yetmesi için; ben daha az kaynak kullanmaya razıyım. (: Blogda bununla ilgili de yazılar yazmayı planlıyorum.

Bu blogu neden açtığımdan da kısaca bahsedip, hakkımda meselesini sonlandırmak istiyorum. Ben kişisel gelişimimi, sadece kendi merakıma borçluyum. Eğer Twitter on yıl önce de bugünkü gibi bir ortama sahip olsaydı; ben muhtemelen çok daha erken kendimi keşfederdim. Fakat değildi. Daha geyik bir ortamdı. Merak ettiklerimi, sürekli didikleyerek bulmak zorunda kaldım. İyi ki de öyle olmuş. Bu şekilde öğrenmenin daha kalıcı olduğunu düşünüyorum. Fakat yine de merakı bir yerden dürten ama nasıl ilerlemesi gerektiğini kestiremeyenler için; ilerlemeDefteri/Kişisel gelişim şeysi'ni açtım. 

Blogun da kariyerim gibi plansız ve savruk olacağını düşünüyorum. Ama başlamak için de iyi bir yer olacağına inancım var. Umarım benim görüşlerimin ve öğrendiklerimin faydasını görürsünüz.

İletişim Formu