Her An Çalışma Zamanıdır: Zamanı Değil, Direnci Yen

Çalışma Zamanı Diye Özel Bir Zaman Yoktur.
Çalışma Zamanı Diye Özel Bir Zaman Yoktur.

Blogda daha önce İrade Terbiyesi'ni okuduğumu yazmıştım. O yazının ilk maddesi, tam da bu başlıktı: "Çalışma zamanı diye özel bir zaman yoktur." Peki yine nerden aklıma düştü bu? Son günlerde blogda yayına aldığım yazı sayısı epey arttı. Neredeyse hergün bir içerik girmeye başladım. Beklediğimden hızlı bir ilerleme dönemi oldu burası için. Neyi farklı yaptığımı ve beni neyin motive ettiğini biraz düşünmek istedim. Ve İrade Terbiyesi'ni okuduğumdan beri, bu cümleyi çok fazla tekrar ettiğimi ama asla tam olarak uygulamaya geçememiş olduğumu fark ettim. Son bir aya gelene kadar. Son bir aydır, bu cümleyi tekrar ettiğim her anda kalkıp bir iki satır karalamaya başladım. Bu da bana kısa zamanda çalışma alışkanlığı kazandırdı.

Çalışma Zamanı Diye Bir Şey Var mı Gerçekten?

Bu satırları yazdığım sırada, aslında tatildeyim. Kısa bir boşluk oluştu ve açtım bilgisayarı yazmaya başladım. Yine aklıma aynı şey gelince önce bunu yazayım istedim. Çalışma zamanı diye bir kısıtlamanın olmadığını Jules Payot'un neden söylediğini galiba anlıyorum. Çünkü bir zaman dilimini "çalışma zamanı" olarak kısıtlamak, diğer zamanlarda çalışmak isteği duymamızı engelliyor. Çalışabileceğimiz zamanlar için bile, "Aman sonra çalışırız." diyerek ertelememize neden oluyor.

Bu yüzden eğer bir işi halletmeniz gerekiyorsa, okunacak bir metin, yazılacak bir şeyler, tamamlanacak işler vb. bir şeyler varsa; bu küçük zamanları mutlaka kullanmanız gerekiyor. İşi mümkün mertebe küçük parçalara bölün. En kısa zamanda halledilebilecek olarak işaretlediklerinizi, bu küçük çalışma zamanlarında yapın. Biraz daha büyük parçaları, daha geniş zamanlara bırakın.

Kısa Zamanlarda Nasıl Üretken Olunur?

Tez yazan biri olduğunuzu düşünelim. Literatür taraması yapmanız gerekiyor. Oturup saatlerce literatürde araştırma yapmanıza gerek yok. Arama kısmını, küçük zamanlarda halledin. Google Scholar'dan bulduklarınızın özetlerini hızlıca inceleyin. Bulduğunuz makale işinize yarayacak gibiyse, daha sonra okumak üzere not edin. Bu şekilde ön hazırlıklarınızı tamamlayın. Böylece oturup bu bana yarar mı diye saatlerinizi kaybetmemiş ve bir yandan da küçük zamanları değerlendirmiş olacaksınız.

Birini ya da toplu taşımayı beklerken vs. bu küçük çalışmalar çok işe yarıyor. Hem zamanınız çok hızlı geçiyor hem de boşa harcamış olmuyorsunuz. Üstelik sosyal medyaya da ciddi ara verdirdiği için dopamin konusunda da baya avantaj sağlıyorsunuz. (Dopamin demişken, blogda daha önce dikkatinize sunduğum Dopamin Dosyası başlıklı yazımı da incelemenizi öneririm.)

Bu şekilde çalışmak, üretkenliğinizi önemli ölçüde artıracak. Ortaya çıkan sonuçlar gerçekten hayret verici derecede iyi olabilir.

Kendi Üretkenliğimi Nasıl Artırdım?

Bir süre sonra şunu fark ettim, denediğinizde siz de fark edeceksiniz: Küçük zamanlar küçümsenemeyecek kadar değerli. Hatta bazen asıl ilerlemeler bu küçük zamanlarda ortaya çıkıyor. Sebebi de aslında kendi zihnimizi kandırıyor oluşumuz. "Beş dakikalık bir şey zaten." dediğiniz zaman, çalışmaya karşı bir direnciniz olmuyor. Ama çalışmaya başladıktan sonra o süreler yavaş yavaş uzuyor. Üstelik çok da verimli çalışmalara dönüşüyor. Öyle olunca da kısa zamanlarda çalışma alışkanlığı geliştiriyorsunuz.

Atomik Alışkanlıklar ve Kimlik İnşası

Burada da James Clear’ın Atomik Alışkanlıklar kitabında bahsettiği “kimlik temelli alışkanlıklar” devreye giriyor. Siz bir işi küçük zamanlarda tekrar tekrar yaptıkça, bir noktadan sonra “ben yazan biriyim”, “ben çalışan biriyim”, “ben üretkenim” gibi yeni bir kimlik geliştiriyorsunuz. Bu kimlik de sizi sürekli destekliyor. Yani sadece yazı yazmakla kalmıyor, aynı zamanda kendinizi yeniden şekillendiriyorsunuz. Bu çok büyük bir kazanım.

Bir yerden sonra büyük şeyler de gözünüzde küçülmeye başlıyor. Üniversite döneminde "çalışmamak için yapılan anlamsız hareketler" meselesini vize ve final döneminde yaşamayanınız yoktur. Kısa zamanlarda çalışma fikri, sizi böyle biri olmaktan çıkarıyor. Gerçekten "çalışan" birine dönüştürüyor. Bu aslında "Ben onu yapamam" fikrinden sizi kurtarıp, "Başlayım, nasılsa devamı gelir." diyen birine çevirmesiyle oluyor. 

Mesela bir blog yazısını baştan sona yazmak göz korkutucu olabilir. Ama “iki satır karalayayım, belki sonra devam ederim” dediğinizde, beyniniz bu görevi daha kabul edilebilir buluyor. Ve genellikle o satırlarla kalmıyor. Yazı kendini yazdırıyor. İçinizden geliyor. İşte bu yüzden çalışma zamanı diye bir zaman yoktur, çünkü çalışmanın kendisi, zamanı belirliyor artık. Siz ne zaman uygunsanız, o an çalışma zamanı oluyor.

Sonuç: Her An Çalışma Anı Olabilir

  1. Çalışma zamanı diye özel bir zaman yoktur.
  2. Çalışmak istediğiniz her kısa anda çalışabilirsiniz, bunu engelleyecek tek şey sizin çalışmaktan kaçma arzunuzdur.
  3. Üretkenlik, kısa çalışma zamanlarında bile çok ciddi artırılabilir. Yukarıda örneklerini verdim, siz kendi durumunuza adapte edebilirsiniz.
  4. Çalışmak aslında keyiflidir. Bunu keyifsiz hale getiren bizim önyargılarımızdır.
  5. Küçük zamanlarda ufak işler yapmak "kimlik temelli" alışkanlık geliştirmenizin önünü açar.
Siz ne dersiniz, çalışma zamanı diye bir zaman var mı? Yorumlara beklerim! 😊

Kısa Zaman = Büyük Etki

Her Anı Üretkenliğe Dönüştürün!

"Çalışma zamanı diye özel bir zaman yoktur." - Jules Payot
🐌
Önce: Erteleme & Direnç

"Sonra yaparım..."

🚀
Şimdi: Kısa Zamanlarda Harekete Geç!

"Hemen bir iki satır karalayım..."

Nasıl Çalışır?
🧩
İşi Küçük Parçalara Böl

Göz korkutucu görevleri yönetilebilir adımlara ayırın.

⏱️
Anlık Fırsatları Değerlendir

Beklerken, boşluklarda hemen başla.

🧠
Zihni Kandır: "5 Dakikalık Bir Şey"

Direnci kır, gerisi gelir!

Somut Örnek
5 dk
Kısa Zaman
➡️
50 Kelime
Küçük Üretim
➡️
1 Blog Yazısı
Büyük Etki!
Kazanımlarınız
Artan Üretkenlik
💪 Çalışma Alışkanlığı
🌟 Yeni Kimlik İnşası
🔓 Ertelemeyi Yenme
"Çalışmak aslında keyiflidir. Bunu keyifsiz hale getiren bizim önyargılarımızdır."

Bu infografik, Jules Payot'un "İrade Terbiyesi" ve James Clear'ın "Atomik Alışkanlıklar" prensiplerinden ilham alınarak hazırlanmıştır.

Daha yeni Daha eski

İletişim Formu