![]() |
Birçoğumuz başarılı olmayı istiyor ama başarılı olmaktan korkuyoruz. |
İnsanların çoğu başarısız olmaktan korkar. Fakat aramızda başarılı olmaktan korkanlar da var. Ben dahil birçok kişi, yaptığı işle öne çıkmaktan çekiniyor. Hatta daha dümdüz bir ifadeyle başarılı olmaktan korkuyor, korkuyoruz. Çok çeşitli nedenleri olabilir ve hatta bazı durumlarda psikolojik destek almak bile gerekebilir. Fakat ben daha yüzeysel ve kendimde gördüğüm şeylerden hareketle bazı gözlemlerimi paylaşacağım. Yazıya devam etmeden önce, uyarımı yapayım: Eğer başarıdan korkunuz ciddi düzeydeyse, mutlaka bir profesyonelden destek isteyin.
Başarıdan Neden Korkuyoruz?
Ben kendimi gözlemlemeyi, insanları dinlemeyi ve okumayı çok seviyorum. Kendimi gözlemlerken fark ettiğim bir şey var: Ben birçok işe hevesle girişiyor ve meyvelerini toplayacağım zamanda da pes edip bırakıyorum. Geriye dönüp baktığımda, bırakmamın sebebinin aslında giriştiğim işin başarılı olmasından korkmam olduğunu fark ettim. Bu gözleme başlama sebebim de Milyonerliğe Hızlı Geçiş isimli kitap oldu. O kitapta anlatılan hikayelerden bazılarının çok ama çok benzerlerini yaşadım. Demarco'nun deneyimlerinin hemen hemen aynı yıllarında benzer işler yapıyordum ve kendime pazar oluşturmaya başlamıştım. Bu pazarı kullanıp, finansal özgürlüğümü kazanmak varken; ben işi rölantiye almayı ve sonrasında da bırakmayı tercih ettim. Bunu fark ettikten sonra, durdum düşündüm. Neden pes ediyorum, neden tam meyvelerini alacağım sırada bırakıyorum? Bulduğum cevap bu oldu: Ben başarıdan korkuyorum.
Sonrasında alt başlıktaki o soru geldi: Başarıdan neden korkuyorum? Çünkü sonrasında ne yapacağımı bilmiyordum. Bugün çuvalla param olsa ne yapacağımı biliyorum. Ama ilk girişimlerimde bilmiyordum. Başarılı olduktan sonrası hakkında bir vizyonum olmadığı için, başarılı olduktan sonraki ilk aşamada ne yapacağımı bilmediğim için korkuyormuşum başarısız olmaktan. Bunu fark ettikten sonra, yaptığınız işlere olan yaklaşımım değişmeye başladı.
Başarıdan korkmam için tabi tek sebep bu değilmiş. Üstüne düşündükçe bir sebep daha buldum: Başarılı olduktan sonraki beklentiler. Bir işi başarırsanız, sizden daha fazlasını bekleyecek toplum. Önce kendiniz, sonra yakın çevreniz, sonra da toplum; gerçekten daha fazlasını yapmanızı bekleyecek. Bu beklentinin geleceğini bilmek de başarı korkusunu biraz daha artırıyor.
Kendim için diyebilirim ki, başarıdan korkmaktan daha fazla bu beklentilerden korkuyordum. Şimdi, insanların beklentilerini nasıl yönetebileceğim hakkında da bazı fikirlere sahibim. Ya da beklentilerini de yönetmekle uğraşmayıp, kendi yoluma gitmek ve kulağımı etraftaki gürültülere karşı tıkamakta daha deneyimliyim. 😉
Başarı Korkusunu Nasıl Yendim?
Önce başarı korkum olduğunu kabul ettim. Yukarıdaki süreç, tam olarak başarı korkusunu anlamam üzerine kurulu. Bunu anladıktan sonra, kabullenme kısmı geliyor. Kabul ettikten sonra, gerisi daha kolay geliyor. Sırasıyla yaptıklarıma geleyim:
- İnsanların benden beklentilerini önemsemeyi azalttım. Başarılı da olsam, başarısız da olsam; elimden geleni yaptığımdan eminim ve bu durumla da barışığım. Bu durumla barışmak, başarı korkusunu benim için baya hafifletti.
- Daha net hedefler belirledim ve aşamalara bölmeye gayret ettim. Hedeflerin bulanık olması, insanın "E sonra?" sorusunu sormasına sebep oluyor ve boşverme eğilimi ortaya çıkıyor. En azından bende böyle olduğunu keşfettim. Aşamalara ve dolayısıyla küçük adımlara bölünen hedefler, insanın özgüvenini tazelemesini sağlıyormuş. Onu da yaşayarak görüyorum. Bu da başarılı olduğumda ne olacak sorusuna verdiğim cevabı değiştirmeye başlamama sebep oldu.
- Artan ilgiden çekinmeyi bıraktım. Hala devam ettiğim maaşlı bir işim var. İşimde de (çok şükür ki) iyiyim. Ben işimi iyi yaptıkça, diğer birimlerden ve diğer illerden de işimle alakalı ya da benim bir fikrimin olduğunu düşünen insanlar benimle iletişime geçmeye başladılar. Bundan çekiniyordum. Öne çıkmak riskli geliyordu gözüme. Ne olabilir en fazla? İnsanlar benim "o kadar da iyi" olmadığımı düşünürler ve iletişime geçmekten vazgeçerler. En fazla bu olur. Olsun. Ama tam tersi olur da insanlara daha fazla fayda üretmeye devam edersem? İşte o zaman hem yükselmem, hem de daha faydalı olabilmek için daha geniş kaynaklara erişmem çok daha kolay olur.
- Ertelemeyi bıraktım. Daha önce blogda Erteleme Alışkanlığı üzerine bir yazı yazmıştım. O yazıda ertelemenin sebeplerine değinmeye çalışmış ve disiplin - planlama ikilisinin benim erteleme alışkanlığımı frenlediğini söylemiştim. Bu maddelerin ikincisinde dediğim küçük adımlarla ilerleme meselesiyle birlikte, erteleme alışkanlığımda yavaş yavaş ortadan kayboluyor. Elimden geldiğince, "o anda yapılabilecek işleri" o anda yapmaya ve sonraya bırakmamaya çalışıyorum. Bu da bende, Amiral Mcraven'ın Yatağını Topla isimli kitabında dediği "Günün ilk görevini eksiksiz yerine getirdiyseniz; diğer görevler için de kendinizde o gücü bulacaksınız." sözüne benzer bir etki yaratıyor. Bir sonraki aşamaya daha hevesle geçiyorum ve o aşamadaki başarımda da bir önceki aşamanın özgüveni katkı sağlıyor.
Sonuç: Başarılı Olmaktan Korkmayın
Sonuç olarak başarılı olmaktan korkmayın. Başarılı olmaktan korkma sebebinizi anlamaya çalışın. Kendinizi gözlemleyin ve çözüme odaklanın. Başarılı olduğunuzda, başarısız olduğunuzdan daha tuhaf bir hayatınız olmayacak. Kendi potansiyelinizi ziyan etmek yerine, hareket etmek için çabalayın. Başarı korkusu hakkında sizin görüşleriniz neler? Var mı başarı korkusuyla geri durduğunuz girişimler? Yorumlarda buluşalım! ✋
Çok Önemli Not: Yazının başında gerekiyorsa bir profesyonelden yardım almayı düşünmeniz gerektiğini yazdım ama yine de ilave etmek istiyorum. Bu yazının içeriğinde bilimsel-akademik içeriklerden yararlanılmamış, sadece kişisel gözlemlere ve deneyimlere yer verilmiştir. Bu nedenle başarı korkusu konusunda, bu yazıyı böyle bir gözle okuyun ve gerekiyorsa bir uzmandan yardım isteyin.
Tags:
kişisel gelişim